Şehit Türk diplomatlar, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi dolayısıyla Ankara’da bulunan Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki Dışişleri Şehitliği’nde düzenlenen törenle anıldı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, bakanlık mensupları, şehit aileleri ve başkentteki yabancı misyon temsilcilerinin katıldığı tören saygı duruşu ile başladı.
Akçapar, burada yaptığı konuşmada, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi vesilesiyle yurt dışında Türkiye’yi temsil ederken terör saldırılarında şehit olan diplomatlar ve kamu görevlilerinin huzurunda bir araya gelindiğini belirtti.
18 Mart’ın Çanakkale Zaferi’nin yazıldığı gün olarak tarihte ölümsüzleştiğini anlatan Akçapar, “18 Mart 1915’te vatan savunması için canı pahasına göğsünü siper eden Mehmetçiğin kahramanlığı ve cesaretinden doğan Çanakkale ruhu, dört yıl sonra 19 Mayıs 1919’da Kurtuluş Savaşını başlatan Türk Milletinin manevi gücünün de temeli olmuştur.” dedi.
Akçapar, bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitleri rahmetle andı.
Terör tehdidinin tarih boyunca Türkiye’nin karşısına çıktığına işaret eden Akçapar, şu değerlendirmede bulundu:
“Hain terör örgütleri sadece yurt içinde değil, yurt dışında da vatandaşlarımızı hedef almıştır. 1970’li yılların başından bu yana, barışın elçisi olan diplomatlarımız ve aileleri, yalnızca milliyetleri nedeniyle görev yerlerinde acımasızca şehit edilmişlerdir. Diplomatlarımıza yönelik terör, tarihin tek taraflı okunması ve radikal söylemler kullanılarak yapılan, ötekileştirme ve nefret odaklı propagandanın vahim bir sonucudur. Başta Ermeni terör örgütleri ASALA, ARA ve 17 Kasım ile PKK olmak üzere, diplomatlarımız ve ailelerine yönelik saldırıların failleri 41 kişiyi hayattan koparmıştır. Kimi mensuplarımızın çocukları dahi bu insanlık dışı eylemlerin hedefi olmaktan kurtulamamıştır. Bu menfur olaylara maruz kalan mensuplarımızın ailelerinin yaşadıkları travmanın etkileri ise halen sürmektedir.”
Akçapar, söz konusu saldırılardan 18’inin faillerinin hala tespit edilemediğini ve diğer saldırılarda ise faillerin yeterli cezayı almamasının kabul edilemez hatırlatarak, terörün hiçbir durumda meşru gösterilemeyeceğine değindi.
Söz konusu saldırıların dünya barışı ve insanlığın ortak değerlerine de karşı olduğunu vurgulayan Akçapar, şehit diplomatların hatıralarına sahip çıkmak ve aileleriyle dayanışma içinde olmanın kendileri için “vefa borcu” olduğunu dile getirdi.
Akçapar, yurt dışında çok sayıda kentte şehit diplomatlar için plaketler yerleştirildiğini ve şehit verilen diğer ülkelerde de çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
Şehitlerin anısının yaşatılması için şu ana kadar yapılan kitap ve belgesel projelerinden örnekler veren Akçapar, katılımcılara teşekkür etti ve şehitlere rahmet diledi.
Konuşmanın ardından törende şehitler için Kur’an-ı Kerim okundu ve dua edildi.
Tören çelenk konulması ve kabirlere karanfil bırakılmasının ardından sona erdi.